SAHİH-İ MÜSLİM

Bablar Konular Numaralar  

ADAHİ BAHSİ

<< 1960 >>

NUMARALI HADİS-İ ŞERİF:

 

1 - (1960) حدثنا أحمد بن يونس. حدثنا زهير. حدثنا الأسود بن قيس. ح وحدثناه يحيى ابن يحيى. أخبرنا أبو خيثمة عن الأسود بن قيس. حدثني جندب بن سفيان. قال:

 شهدت الأضحى مع رسول الله صلى الله عليه وسلم. فلم يعد أن صلى وفرغ من صلاته، سلم. فإذا هو يرى لحم أضاحي قد ذبحت، قبل أن يفرغ من صلاته. فقال (من كان ذبح أضحيته قبل أن يصلي - أو نصلي - فليذبح مكانها أخرى. ومن كان لم يذبح، فليذبح باسم الله).

 

[ش (باسم الله) قال الكتاب من أهل العربية: إذا قيل باسم الله تعين كتبه بالألف. وإنما تحذف الألف إذا كتب بسم الله الرحمن الرحيم بكمالها].

 

{1}

Bize Ahmed b. Yûnus rivayet etti. (Dediki): Bize Züheyr rivayet etti. (Dediki): Bize Esved b. Kays rivayet etti. H.

Bize bu hadîsi Yahya b. Yahya da rivayet etti, (Dediki): Bize Ebû Hayseme, Esved b. Kays'dan naklen haber verdi. (Demişki): Bana Cündeb b. Süfyan rivayet etti. (Dediki):

 

Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ile birlikte kurbanda bulundum. Namazı kılmaktan ve namazını bitirip selâm vermekten öteye geçmedi. Bir de ne görsün, o namazından çıkmadan kesilmiş kurban etleri!.. Bunun üzerine:

 

«Kim kurbanını namazı kılmazdan —yahut biz namazı  kılmazdan— önce kesti ise onun yerine bir başkasını kessin) Kim kesmediyse besmele ile kessin!» buyurdular.

 

 

2 - (1960) وحدثنا أبو بكر بن أبي شيبة. حدثنا أبو الأحوص سلام بن سليم عن الأسود ابن قيس، عن جندب بن سفيان. قال:

 شهدت الأضحى مع رسول الله صلى الله عليه وسلم. فلما قضى صلاته بالناس، نظر إلى غنم قد ذبحت. فقال (من ذبح قبل الصلاة، فليذبح شاة مكانها. ومن لم يكن ذبح، فليذبح على اسم الله).

 

[ش (على اسم الله) هو بمعنى رواية: فليذبح باسم الله. أي قائلا: باسم الله. هذا هو الصحيح في معناه].

 

{2}

Bize Ebû Bekr b. Ebî Şeybe de rivayet etti. (Dediki): Bize Ebû'I-Ahvas Sellâm b. Süleym, Esved b. Kays'dan, o da Cündep b. Süfyan'dan naklen rivayet etti. Cündep şöyle demiş:

 

Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'le birlikte kurbanda bulundum. Cemaat'a namazı kıldırdığı vakit kesilmiş bir takım koyunlar gördüm de:

 

«Kim namazdan önce kesti ise onun yerine bîr koyun kessin. Kim kesmediyse besmeleyle kessin!» buyurdular.

 

 

(1960) - وحدثناه قتيبة بن سعيد. حدثنا أبو عوانة. ح وحدثنا إسحاق بن إبراهيم وابن أبي عمر عن ابن عيينة. كلاهما عن الأسود بن قيس، بهذا الإسناد. وقالا: على اسم الله. كحديث أبي الأحوص.

 

{…}

Bize bu hadîsi Kuteybe b. Saîd de rivayet etti, (Dediki): Bize Ebû Avâne rivayet etti. H.

Bize İshak b. İsmail ile İbni Ebi Ömer, ibni Uyeyne'den rivayet ettiler. Her iki râvi Esved b. Kays'dan bu îsnadla rivayette bulunmuş ve Ebu'l-Ahvas hadîsinde olduğu gibi

 

«Besmele ile» demişlerdir.

 

 

3 - (1960) حدثنا عبيدالله بن معاذ. حدثنا أبي. حدثنا شعبة عن الأسود، سمع جندبا البجلي قال:

 شهدت رسول الله صلى الله عليه وسلم صلى يوم أضحى. ثم خطب، فقال (من كان ذبح قبل أن يصلي، فليعد مكانها. ومن لم يكن ذبح، فليذبح باسم الله).

 

{3}

Bize UbeyduIIah b. Muâz rivayet etti. (Dediki): Bize babam rivayet etti. (Dediki): Bize Şu'be, Esved'den rivayet etti. O da Cündeb El-Becelî'yi şöyle derken işitmiş.

 

Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'i kurban günü namaz kılarken gördüm. Sonra hutbe okudu ve :

 

«Kim (bayram namazını) kılmadan kesti ise onun yerine başkasını iade etsin. Kim kesmediyse besmeleyle kessin!» buyurdular.

 

 

(1960) - حدثنا محمد بن المثنى وابن بشار. قالا: حدثنا محمد بن جعفر. حدثنا شعبة، بهذا الإسناد، مثله.

 

{…}

Bize Muhammed b. Müsennâ ile İbni Beşşâr rivayet ettiler. (Dedilerki): Bize Muhammed b. Ca'fer rivayet etti. (Dediki): Bize Şu'be bu isnadla bu hadîsin mislini rivayet etti.

 

 

İzah:

Bu hadîsi Buhârî «îdeyn» ile «Edâhî, Nuzûr, Tevhîd» ve «Zebâih» bahislerinde; Nesâî ile İbnü Mâce de «Edâhî»'de muhtelif râvilerden tahrîc etmişlerdir.

 

Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in :

 

«Namazını kılmazdan önce»mi yoksa «Biz namazımızı kılmazdan önce» mi. buyurduğunda râvi şekketmiştir.

 

Ulemâ zengine kurban kesmenin vâcib olup olmadığında ihtilâf etmişlerdir. Cumhura göre zenginin kurban kesmesi sünnettir. Özrü olmadığı halde kesmese günahkâr olmaz, kazası da lâzım gelmez. Bu kavil Ebû Bekr-i Sıddık, Ömer b. Hattâb, Bilâl-i Habeşî, Ebû Mes'ud-u Bedrî (Radiyallahu anhum) ile Saîd b. Müseyyeb, Alkame, Esved, Atâ, İmam Malik, İmam Ahmed, îshak, Ebû Sevr, Müzeni, İbnü Münzir, Dâvud.u Zahirî ve Hanefîler'den İmam Ebû Yûsuf iîe İmam Muhammed'in. mezhebleridir.

 

imam Azam, Rabîa ve Evzâî zengine kurban kesmenin vâcib.olduğuna kaildirler. Mâlikîler'den bazılarının mezhebi de budur. İbrahim Nehâî: «Kurban kesmek zengine vaciptir. Bundan yalnız Minâ'daki hacılar müstesnadır» demiştir. Hanefîler'in meşhur olan mezhebine göre de kurban hür, mukim ve zengin olan müslümana vaciptir.

 

Kurbanın vakti : İmamla beraber bayram namazı kılındıktan sonradır. Bu hususta ittifak vardır. İbni Münzir, bayram günü fecirden önce kurban kesilemiyeceğine ulemânın ittifak ettiğini söylemiştir. Fecr doğduktan sonra kesilip kesilememesi ihtilaflıdır.

 

İmam Şafiî ile Dâvud-u Zahirî, İbni Münzir ve diğer bazı ulemâya göre kurbanın vakti güneş doğarak bayram namazı kılacak ve iki hutbe okuyacak kadar zaman geçtikten sonra girer. Bundan sonra mutlak surette kurbanı kesmek caizdir.

 

Imam-ı Âzam'la Atâ': «Kurban'ın vakti köylerle sahrada yaşayanlar hakkında fecir doğduktan sonra girer. Şehirliler hakkında imam bayram namazını kıldırıp hutbeyi okumazdan girmez. Bir şehirli bundan önce kurbanını kesse, kurban namına kâfi değildir.» demişlerdir, îmam Mâlik'e göre, imam bayram namazım kılıp hutbesini okumadan ve kurbanını kesmeden başkaları kurbanını kesemez. İmam Ahmed imam'ın bayram namazını kıldırmasından önce kurban kesmenin caiz olmadığını namazdan sonra ise imamın kesmesini beklemeden kurban kesmenin caiz olduğunu söylemiştir. Kurban kesenin şehirli veya köylü olması hükümde birdir. Hasan-ı Basrî ile Evzâî'den ve İshak 'dan da böyle bir kavil rivayet olunmuştur; Rarbîa ; «İmam bulunmayan yerde güneş doğmadan kurban kesilmez. Fakat doğduktan sonra kesilebilir» demiştir.

 

Kurban kesmenin son vakti: İmam Âzam'la İmam Mâlik ve İmam Ahmed'e göre bayram günüyle ondan sonraki iki gündür. (bayramın ilk 3 günü) Bu kavil ashab-ı kiramdan Ömer b. Hattâb, Ali b. Ebî Tâlib, Abdullah b. Ömer ve Enes b. Mâlik (Radiyallahu anh) hazeratından rivayet olunmuştur.

 

İmam Şafiî: «Kurbanı bayram günü ile onu takib eden üç teşrik gününde kesmek caizdir» demiştir. Cübeyr b. Mut'im ve İbni Abbâs (Radiyallahu anh) ile Atâ', Hasan-ı Basrî, Ömer b. Abdilaziz, Süleyman b. Musa, Mekhûl ve Dâvud-u Zahirî'nin mezhebleri de budur, Saîd b. Cübeyr şehirler halkının yalnız Kurban Bayramı günü, köylülerin ise bayram gününden maada teşrik günlerinde de kurban kesebileceğine kail olmuş. Muhammed b. Sîrîn ise bayram gününden (4 günün birinci günü) başka bir günde hiç bir kimsenin kurban kesemeyeceğini söylemiştir.

 

Bayram gecelerinde kurban kesmek Ebu Hanife ile İmam-ı Şafiî, İmam Ahmed, İshâk, Ebû Sevr ve cumhura göre mekruhtur. İmam Mâlik'in meşhur kavliyle bilumûm Mâlikiyye ulemâsına ve İmam Ahmed 'den bir rivayete göre geceleyin kurban kesmek caiz değildir. Kesilirse iadesi lâzım gelir.

 

Hadîs-i şerif bayram hutbesinin namazdan sonra okunacağına da delildir.